Fotoğraflarda kendinizi istediğiniz gülüşle ifade edin
Fotoğraf çekilmek, anı biriktirmek bunlar hayatımızın güzellikleri. Şimdi sosyal medyada her anımızı kolayca paylaşıyor ve birçok kişiye rahatça ulaşabiliyoruz. Mutluluğumuzu fotoğraf karesine aktarıp arkadaşlarımızla, ailemizle paylaşıyoruz. Peki anılarımızda gülüşümüzü ne kadar özgür bir şekilde sergileyebiliyoruz? Pek çok kişi gülüşünden ve dişlerinden memnun değil. Şekil bozukluğu, diş eksikliği, diş eti problemleri gibi nedenlerle kahkahalarımızı küçük bir tebessümün arkasına saklıyoruz. Gülüş estetiği ile tebessüm artık tarih oluyor. Yeni yöntemlerle rahatça gülebileceğinizi ve fotoğraflarda rahatça dişlerinizi gösterebileceğinizi belirten Diş Hekimi ve Ortodonti Uzmanı Burak Büyüktürk, konuyla ilgili bilgilerini paylaşıyor.
Gülüş tasarımı nedir?
Günümüzün en çok kullanılan tekniği gülüş tasarımı, diş hekimliğinde bilimsel prensipler ve sanatın birleşmesidir. Kişinin karakteri, yaşam tarzı ve isteklerine uygun bir şekilde sağlıklı gülüş planlanmaktadır. Gülüş tasarımı istenilen gülüşü belirlemek üzere diş, diş eti, dudak, yüz şekli gibi birçok faktörü değerlendirerek eksiklikleri belirlemeyi, işlemlere başlamadan önce elde edilmesi istenen sonucu görmeyi amaçlar. Bu uygulamada birkaç yöntem bulunmaktadır.
· Dijital gülüş tasarımı: Software programı ile fotoğraflar üzerinde diş formunun, renginin, boyutunun belirlenmesini ve sonucun görülmesini sağlar.
· Mock up: Hastadan alınan diş modelleri üzerinde diş tasarımının yapılması (wax-up) ve bu tasarımın geçici diş malzemeleri ile dişler üzerinde uygulanması işlemidir. Bu yöntemde 3 boyutlu olarak ağız içinde görülmüş olur ve bunlar üzerinde istenilen değişiklikler yapılarak işleme başlamadan önce final dişlere karar verilir.
Gülüş tasarımındaki kriterler
- Yüz hatları,
- Cinsiyet,
- Yaş,
- Gülüş simetrisi,
- Dişlerin sıralanışı ve renkleri,
- Dudaklar,
- Diş etleri,
- Gülme hattı
Gülüş tasarımı için kullanılan teknikler
· Porselen Laminate Veneerler: Dişlerin görünüşünü olumsuz şekilde etkileyen bozukluklar için kullanılan bir yöntemdir. Lamine diş ışık geçirgenliğine sahiptir ve doğala en yakın özelliği ile diğer dişlerin görünümüne sahiptir. Dişin üzerinde biraz pürüzlendirme yapılır, bazı vakalarda bu pürüzlendirme yapılmadan da uygulanabilir. Ağızda pürüzlendirme yapıldığı için geçici diş yapmaya gerek olmayan bu uygulamada hasta bir haftada özlediği gülüşe sahip olabilmektedir. İlk seansta hastadan ölçü alınır. İkinci seansta oluşturulan şeklin ağızdaki duruşuna bakılır ve üçüncü seansta porselen lamine dişler seçilen renkte, formda denenir. Hekim ve hasta onayından sonra dişler ağıza yapıştırılır. Hasta istediği estetik gülüşe bir hafta içerisinde kavuşmuş olur.
· Beyazlatma: Estetik uygulamada en çok kullanılan yöntemlerden birisidir. Dişler pek çok nedenle sararmaktadır. Tüketilen gıdalar(çay, kahve, sigara vb.) sebebiyle, yaşlanma nedeniyle ya da genetik olarak dişler koyu renkli olabilir. Beyazlatma yöntemi dişleri üzerindeki lekelerin temizlenmesinden öte dişlerin ana renginin birkaç ton açılması işlemidir. Ev tipi ve ofis tipi olmak üzere iki şekilde uygulanmaktadır. Bazı durumlarda ise her iki yöntem birlikte uygulanmaktadır. Ofis tipi işlem hekim tarafından uygulanmaktadır. Özel beyazlatma solüsyonları ve özel ışık cihazı (lazer ya da yüksek ışın kaynağı) ile beyazlatma işlemi gerçekleştirilir. İşlem sırasında dil, diş eti, yanak gibi yumuşak dokular korunmalıdır. İşlem yaklaşık 45 dk-1 saat sürmektedir. Ev tipinde ise kişinin dişlerine özel olarak plaklar hazırlanır. Hastalar evde bu plakların içerisine beyazlatıcı solüsyonu yerleştirerek işlemi evde uygular. Kullanılan solüsyon özelliklerine göre günde 4-6 saat uygulanır. Evde uygulanan solüsyonların konsantrasyonu düşük olduğu için istenilen beyazlığa daha uzun sürede ulaşılır.
· Zirkonyum: Zirkonyum doğada bulunan elementlerden birisidir. Oksijenle birleşerek zirkonyum oksidi oluşturur ve diş yapımında kullanılan zirkonya olarak bilinen zirkonyum oksit diş yapımında kullanılan materyaldir. Zirkonya beyaz renkli, oldukça sert ve dayanıklı bir materyaldir. Zirkonya beyaz renkli olması ve metallere yakın dayanıklılığı olması nedeniyle daha popüler hale gelmiştir. Zirkonya daha çok alt yapı malzemesi olarak kullanılır ve üzerine daha şeffaf ve doğallığı veren veneer porselende uygulanır. Bazı durumlarda dişin tamamı zirkonyadan yapılır. Zirkonya büyük bloklar halinde üretilir ve yapılacak dişler bilgisayar sisteminde tasarlanır.
· Pembe estetik-diş eti düzeltmeleri: Diş estetiğinde dişlerin rengi, şekli, pozisyonu önemli olduğu kadar diş etinin şekli ve pozisyonu da önemlidir. Diş etlerinin asimetrik olduğu durumlarda ya da gülümseme sırasında fazla görüldüğü durumlarda (gummy smile-diş eti gülümsemesi) tam bir diş estetiğinden söz etmek mümkün olmaz. Böyle durumlarda diş etine yapılacak ufak bir müdahale ile diş eti estetiği sağlanır. Diş eti cerrahisi ile diş etlerinden bir miktar kesilerek hem simetri hem de fazla görünen diş eti miktarı azaltılabilir. Bazı vakalarda sadece diş etine yapılan ufak bir müdahale ile gülümseme tamamen değişebilmektedir.
· Tam seramik kuronlar (empress ve zirkonyumlar): İçinde metal ya da zirkonyum desteği olmayan tamamen porselenden hazırlanan dişlerdir. Bunun en büyük avantajı estetik üstünlüğüdür. Doğal dişe benzer ışık geçirgenliğine sahiptir. Tam seramik kaplamalarda kullanılan birçok porselen çeşidi vardır (press seramikler, alümina seramikler vb). Uygun materyal hekim tarafından belirlenmelidir.
· Inlay-onlay dolgular: Inlay ve onlay yöntemde dolgu ağız dışında hazırlanır. Inlay daha küçük dolguları, onlay ise daha büyük, dişin daha fazla alanını kaplayan dolguları ifade etmektedir. Bu yöntemde öncelikle diş dolgu yapılacak şekilde hazırlanır ve ölçüsü alınır. Elde edilen modelde yine kompositten ya da seramikten dolgu hazırlanır. Daha sonra dişe yapıştırılır. Bu yöntemin avantajı ağız dışında hazırlandığı için, ağız içinde dolgu yapımını zorlaştıran tükürük oluşumu, dolgu yapılacak alanı direkt görememe gibi durumların olmamasıdır. Bu nedenle dişle daha uyumlu, anatomik yapıların tam olarak oluşturulduğu, diş temaslarının daha iyi sağlandığı dolgular elde edilebilmektedir.
Yazar : Dr. Burak Büyüktürk