Bebeklerde diş kaşıyıcı kullanımı
En değerli varlığımız çocuklarımız. Doğumundan yetişkinlik dönemine tüm anında yanında olarak onların büyümelerine büyük bir mutlulukla şahit oluyoruz. Bebeklerin büyürken belki de en sancılı dönemi diş çıkarma evresi. Diş Hekimi ve Ortodonti Uzmanı Burak Büyüktürk bu sıkıntılı sürecin nasıl geçirileceği ile ilgili bilgilerini paylaşıyor.
Bebeklerde diş kaşıyıcı ne zaman kullanılmalı?
Bebekler 6-7 ay civarında genellikle alt kesiciler başta olmak üzere kesici dişleri çıkarmaya başlarlar. Fakat bireysel farklılıklar oldukça fazladır. Örneğin; 4 ay civarında ilk dişini çıkaran bebek olduğu gibi bu bazen 9. veya 15.ayda da karşımıza çıkabilmektedir. Hatta ender olarak karşımıza çıksa da bebek doğduğu anda ağzında süt dişi görülebilmektedir. 2.5- 3 yaş civarında ise üst çene de 10 adet alt çenede 10 adet olmak üzere toplam 20 adet süt dişi ağızda sürmüş olmaktadır. Dişler çıkmaya başlamadan önce diş etinde kaşıntı, hafif kızarıklık, salyada artış, hafif düzeyde ateş, diyare görülen belirtilerdir. Bu belirtiler dışında bebeğinizin sıklıkla elini ağzına götürdüğüne şahit olacaksınız. Elini ağzına götürmesinin nedeni diş çıkacak bölgeyi kaşımak ve rahatlamak istemesindendir. Bebeğinizde saydığımız bu belirtileri gözlüyorsanız ve ortalama süt kesicilerin sürme zamanı 6-7 aylık ise ona bir diş kaşıyıcı alarak konforunu arttırabilirsiniz.
Kaşıyıcı çeşitlerine göre hangisi en uygundur?
Diş kaşıyıcıları farklı materyalden ve çeşitli formlarda piyasada satılmaktadır. Kullanılan materyale göre fiyatları değişkenlik göstermektedir. Günümüzde satın alabileceğimiz diş kaşıyıcıları şu şekildedir;
Organik Ahşap Diş Kaşıyıcılar: Boya ve silikon (PVC) ihtiva etmemesi açısından oldukça sağlıklı diyebileceğimiz kaşıyıcılardır. Fakat deterjan vb. ürünlerle temizlendiğinde ahşap deterjanı emebilir ve durulanması güçleşebilir. Bu yüzden dikkatli olmak gerekmektedir.
Silikon Diş Kaşıyıcıları: Bu kaşıyıcılar çok sık kullanılmaktadır. Buradaki silikonun PVC ve BPA ihtiva etmemesine özellikle dikkat edilmelidir. Ürünün kullanma koşullarına dikkat edilerek kaynatılabilir veya sterilizatöre konulabilir. Bu kaşıyıcıların çoğunun üzerinde yer alan küçük kabartılar bebeğin kaşınan bölgeye masaj yapması için tasarlanmıştır.
Kauçuk Diş Kaşıyıcılar: Doğal kauçuktan yapılmışsa oldukça sağlıklı ürünlerdir. Kauçuk genelde bakteri barındırmayan bir üründür. Fakat etraftaki birçok toz üzerine yapışabilir, bu yüzden kullanımı sırasında sık sık akan suyun altında yıkanması gerekebilir. Sterilizatöre veya kaynatmaya dayanıklı bir materyal değildir.
Soğutuculu Diş Kaşıyıcılar: İçerisine içme suyu konularak kullanılan kaşıyıcılardır. İçerisine çok soğuk olmamak kaydıyla su konulmalıdır. Aksi takdirde bebeğinizde soğuk yanığı oluşturabilir ya da çok soğuk bir su onu daha rahatsız edebilir. Soğuk ağrılı ve hassas olan diş etini sakinleştirir ve bebeğinizin rahatlamasını sağlar. Bu kaşıyıcılarında çok çeşitleri bulunmaktadır. Çok sert olmamasına, sterilizatöre ve kaynatmaya dayanıklı olup olmadığına dikkat etmelisiniz.
Meyveler- Sebzeler: Herhangi bir diş kaşıyıcı almak istemeyen anne ve babalar havuç gibi çiğ sebzeleri bebeğinizin eline verebilirsiniz, fakat kemirmesi için bir şey veriyorsanız akciğerlerine kaçırmaması için oturur pozisyonda olmasına dikkat edin ve mutlaka yanında bulunarak takip edin.
Diş kaşıyıcının kullanımı yararlı mı yoksa zararlı mıdır?
Diş kaşıyıcıları boya, PVC, BPA gibi sağlığa zararlı maddeler içermediği sürece kullanımının herhangi zararı yoktur. Tam tersi olarak çocuğunuzu rahatlatan bir etkisi bulunmaktadır.
Diş kaşıyıcının temizliği nasıl yapılır?
Bebek ağız yoluyla sürekli olarak diş halkasıyla temas içindedir. Diş halkası zaman zaman bebeğin elinden düşerek kirlenebilmektedir. Diş halkaları kullanıldığı materyale göre temizliği yapılmalıdır. Örneğin, ahşap olanlar su veya deterjanla yıkandığında ahşabın içine nüfuz eden sabun veya deterjanı arındırmak zor olabilir. Üretici firmanın tavsiye ettiği şekilde (kaynatma, sterilizatöre atma, sabunla yıkama vb.) yapılması bebeğinizin sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Yazar: Dr .Burak Büyüktürk